Kayıtlar

Yazmayın, İnşa Edin!

Resim
    Merhaba. Umarım hepinizin sağlığı yerindedir. Bugün en son yazımda da bahsettiğim gibi senaryo yazmakla ilgili bir eğitim videosunu çevireceğim. Arada kendimden de bir şeyler ekleyeceğim. Kolay ayırt edebilmeniz için kendi fikirlerimin italik yazılmış olacağımı belirterek, fazla uzatmadan çeviriye geçiyorum. İyi okumalar. Screenwriting Masterclass - Don't Write It, Build It! - CJ Johnson Yazmayın, İnşa Edin!- CJ Johnson Senaristlik bulmaca gibidir. Hikayenizi sadece yazmayın, onu geliştirin. Bildikleriniz hakkında yazın. Ama aynı zamanda etrafınızdaki insanların otantik hikayelerinden de faydalanın. Bildiğini yaz demek sadece kendi hikayeni yaz demek değildir. Tecrübe ettiğiniz, tanıdığınız, bildiğiniz hayatları yazın. Sanıyorum daha önce bir yazımda senarist olmaya karar verdiğinizde etrafınızdaki her şeyin sizin için bir hikaye unsuru olmaya başladığından bahsetmiştim. Yeri gelmişken buna biraz kez daha değinelim. Etrafınızdaki her şeye dikkat kesilmek, gözle...

Bir Aaron Sorkin Röportajı

Resim
    Aşağıda Aaron Sorkin’in röportajından aktaracaklarım kendisine gelen bazı sorulara verdiği cevapları içeriyor olacak. Herhangi bir konu bütünlüğü olmaması kafanızı karıştırmaz umarım. Söyledikleri arasında bir şey var ki bugün bu röportajı buraya koyuyor olma sebebim. Yeri gelince açıklayacağım. Haydi başlayalım. İlk soru senaryonun ikinci taslağı (second draft) hakkında ne düşündükleriyle ilgiliydi. İkinci taslağınız gerçekten çok önemlidir. Bir keresinde bir arkadaşım bana kendisiyle ilgili şöyle demişti: ben senaryo yazmam, senaryoları düzenlerim. Burada kullandığı kelime rewriting ben düzenlemek olarak çevirdim. Söylediğinin orjinali: I do not write scripts, I rewrite them . Rewriting; ilk taslağımızdan sonra tekrar tekrar hikayemizi tüm detaylarıyla ele alıp düzenlemek, yeniden yazmak. Onu anlatmaya çalışıyorlar. Bu sebeple ikinci taslak birinciden daha önemli vurgusu yapılıyor. Bloğumda rewriting ile ilgili bir yazı yazmıştım isterseniz detayını öğrenmek için...

Öğrence, Senaryo Hastası, Bir Başkadır

Resim
    Merhaba bu yazımda size faydalı birtakım çalışmalardan bahsedeceğim. Eminim pek çoğunuz biliyordur ama bilmeyenleriniz varsa diye hakkında yazmak istedim. Eski yazılarımdan birinde (aslında pek çoğunda), bizim senaristlerimizin ve yapımcılarımızın yani kısacası sektör insanının bildiklerini, tecrübelerini kendine sakladığından bahsetmiştim hatırlarsanız. Niye paylaşmıyorlar, senarist olmak isteyip kursa gidemeyen insan ne yapsın? Ölsün mü? demiştim. Ya da bunun gibi bir şey. 😊   Neyse, özetle yaramıza merhem olabileceğini umduğum, senarist olmaya çalışan arkadaşlarım için çok önemli olduğunu düşündüğüm bir youtube sayfası ve bir program haberim var. İlki Yılmaz Erdoğan’ın ‘Öğrence’ isimli, TRT’ye yapmış olduğu program. https://www.trtizle.com/programlar/yilmaz-erdogan-ile-ogrence Her Cumartesi yeni bölümleriyle ekrana geliyor. Programın şu sıralar yayınlanmakta olan bölümlerinde senaristleri ilgilendiren bilgi ve tecrübelerini paylaşıyor Yılmaz Erdoğan. Hem y...

SENARYODA ALT-METİN NEDİR? NASIL YAZILIR?

Resim
  Bugünkü yazımda, önemli bir teknik konu olması itibariyle, kendi yorumlarımdan ziyade farklı kişilerin görüşlerine yer vereceğim ki böylesinin sizin için daha faydalı olacağı kanısındayım. Metin ve Alt-metin nedir? (Linda Seger) Büyük drama eserlerinde bir sözler vardır bir de sözlerin altında yatan gerçekler. Metin ve alt-metin. Metin; anladığımız sözler ve hareketlerdir. Bazen bunlar başka anlama gelir, bazen de aynı anlam taşırlar. Alt-metin; sözler ve hareketlerle kamufle edilmiş gerçeklerdir. Eğer birine ‘bu elbisenin içinde şişman görünüyor muyum?’ diye sorasanız, ‘iyi!’ cevabını verdiklerinde, tonlamasından iyi olup olmadığını anlarsınız. Bazen insanlar gerçeği bilmezler, bazen de yaşadıkları birtakım olayların kendilerinde bıraktığı etkiyi fark etmeden bazı şeyler söylerler. Ne zaman ‘neler olduğu konusunda pek bir fikrim yok!’ dediğinizde muhtemelen alt-metin ile karşı karşıyasınız demektir. Senaryoda alt-metni nasıl yazarsınız? İlk olarak; yazarken kelimel...

Başarılı Bir Climax Örneği, The Wife

Resim
  Tek bir sahne, bir filme sınıf atlatabilir mi sizce? Bugün bu soruya cevap niteliğinde, The Wife filminin doruk noktasını örnek veriyor olacağım. İzlemekten asla bıkmadığım bir sahne. Senaristler için ders niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Düşük ritme sahip olan bir filmin doruk noktasına bu tarz bir sahne koyduğunuzda, neler başarabilirsiniz açıkça görüyorsunuz bu filmde. Öncelikle filmden biraz bahsedelim. Oldukça düşük ve stabil bir ritme sahip diyebiliriz film için, az önce de belirttiğim gibi. Bu açıdan göz açıp kapayıncaya kadar sabrı tükenip, dikkati dağılan günümüz seyircisinin sınırlarını biraz zorlayabilir izlerken 😊 Ama insan ilişkilerinin ne denli zor ve karmaşık olabileceğini anlamak açısından filmi başından sonuna kadar sabırla izlemelisiniz diye düşünüyorum. Filmin konusu; kocası için her şeyi yapmış olan bir kadın, kocasının kendi yazdığı hikayeyle Nobel almasıyla, yaptıklarını ve yapamadıklarını sorgulamaya başlıyor. Ve ödül töreni için gittikleri yerde...

Film Fikirleri Bulmanın 10 Yolu

Resim
  Uzun bir aradan sonra herkese merhaba. Sene başında yaşadıklarımızdan sonra yayınladığım yazımda, ‘sene böyle kötü başladı diye kötü gidecek değil ya’ minvalinde bir şeyler söylemiştim. O satırları yazarken aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum 😊 Bu sene genel yaşadıklarımızın yanı sıra, kişisel anlamda da nereden gelip nereye gittiği belli olmayan, oldukça zorlayıcı bir yıl oldu benim için. Bu sebeple verdiğim araları mazur göreceğinizi umarak yazıma geçiyorum. Blog için ne yazsam diye düşünüyorum birkaç gündür. Yazılacak epey bir şey var aklımda aslında ama hangisini öne almak lazım bilemedim. Sevdiğim bir youtube kanalı var, daha önce yazımda ismini geçirmiştim hatırlarsanız. https://www.youtube.com/user/filmcourage . Bu sabah baktığımda, yayınladıkları video çok işe yarar göründü gözüme. Belki sizde faydalanmak istersiniz diye hem sizi sıkmayacak şekilde videoyu çevireyim hem de aralarda eklemeler yaparak kendi fikirlerimi de paylaşmış olurum bu vesileyle diye düşündüm. Benim ...