Yazar Tıkanması (Writer's Block)



Genelde tüm yazarların, yazmaya başladığı andan itibaren aklını kurcalayan konulardan biri yazar tıkanması. Yazar tıkanması nedir? derseniz kısaca; daha çok ‘ilham gelmemesi’ nedeniyle ya da belli bir şeyler yazdığı sırada o konuyu ilerletememesi sebebiyle yazarların hiçbir şey yazamaması durumu.

Burada biz bize olduğumuza göre rahat rahat konuşabiliriz değil mi? O zaman haydi itiraf edelim ‘Yazar tıkanması diye bir şey yok’😊 Bilimsel olarak, teorik olarak ne diyorsanız o olarak yazar tıkanması diye bir şey yok. Bu mesele bir şehir efsanesi. Yalnızca tecrübelerimden yola çıkarak söylediğim ya da uydurduğum bir şey değil, bizzat bilim adamlarının söylediği bu.

Örnek vermek gerekirse; son yazımdan hatırlarsınız Karl Iglesias’ın aynı zamanda bir psikolog olduğunu söylemiştim. Onun da söylediği yazar tıkanması diye bir şey olmadığı. https://www.youtube.com/watch?v=iN2r6dPufho  İngilizce bilmeyen arkadaşlarım için röportajı kısaca özetlemek gerekirse; ‘Yazmak o kadar zor bir şey ki, bazen öyle bir an geliyor yazmak dışında her şeyi yaparken buluyorsunuz kendinizi. Yazar tıkanması diye bir şey yok. Bu sadece korku! Başarı korkusu, negatif bir şekilde eleştirilme korkusu, kendini utandırma korkusu…Üstesinden gelmeniz gerekiyor… İnsanların yazar tıkanması yaşıyorum demesi kulağa daha iyi geliyor çünkü kendinizi gerçek bir sanatçı gibi hissediyorsunuz. Yazar tıkanması sadece yazmıyorsunuz demek, kelimeler ortaya çıkmıyor çünkü korku sizi yazmaktan alıkoyuyor…(üstesinden gelmek için  önerisi) Size karşılığında ücret ödensin ya da ödenmesin yazmak bir iştir. Sandalyenize oturmalı ve yazmalısınız. Ben yazmıyorum demek yerine ben tıkandım demek kulağa daha hoş geliyor. Fakat bu sadece korku ve bunun üstesinden gelmek için pek çok materyal mevcut. Bu üstesinden gelmeniz gereken psikolojik bir mesele.’

Yazar tıkanması her türden yazarın; yazmak istemediklerinde ya da yazamayacak kadar meşgul olduklarında ya da akıllarına yeni bir fikir gelmediğinde ya da hikâyeyi bir türlü ilerletemediklerinde kullandıkları bir şey özetle. Ve ben yazmak istemiyorum/yazacak bir şeyim yok çünkü yeterince odaklanamıyorum demek yerine, bunu kullanmak bir nevi üzerinizdeki sorumluluktan kurtulmak gibi bir şey aynı zamanda. Aslında ben çok güzel yazarım ama tıkandım ondan yani, yoksa yazmak istemiyor falan değilim yanlış anlaşılmasın! 😊

Sorarım size Stephen King bilmem kaç yıldır niye hiç tıkanmadı? Adam verdiği röportajlarından birinde; bugün onca hikâyenin, ödülün vs ardından bile hala her sabah oturup öğleden sonraya kadar belli bir saat mutlaka çalıştığını söylüyor. Sıra dışı  bir şey olmadığı sürece, mutlaka her gün yazdığından bahsediyor.

Odaklanmadığınız/çabalamadığınız sürece hikâye fikri de bulamazsınız, bir fikir bulsanız da geliştiremezsiniz, hiçbir şey yazamazsınız. Bu mesele bu kadar basit aslında. Basit olan yazmak değil yanlış anlaşılma olmasın, meselenin mantığından bahsediyorum.

Yazarların ve yazmak konusunda uzmanlaşmış hocaların hepsinin hem fikir olduğu bir konu var; bu işin ilhamla alakalı olan kısmı sadece %5, geriye kalan %95 çalışmak, tekniğinizi geliştirmek, araştırmak… Fakat malumunuz bizde durum tam tersi. Genel inanışımız; sanat bir grup seçilmiş özel insanın, yalnızca ilham gelmesiyle yapabildiği bir şey. E yani şimdi bu insanlar bu kadar özelken onlar tıkanmasın da ben mi tıkanayım, demi ama!

Bir sanat eseri ortaya koymanın/yazmanın bizde anlaşıldığı gibi olmadığını anlamak için, bugüne kadar gelmiş geçmiş büyük sanatçıların hepsinin çalışma düzenine ya da eğitimine bakmanız yeterli. Bu insanlar çoğu zaman hayatlarını, her türlü keyiflerini ertelemek suretiyle, pek çok konuda kendilerinden büyük ödünler vererek çalışmışlar.

Diyeceksiniz ki diğer insanlar hayatını yaşarken, ben evde oturup yazayım mı yani, onu mu kastediyorsun? Valla eğer yazmak sizin için yükse, zaten en başında bu işe uygunluğunuzda bir sorun var demektir. Çünkü hangi sanatla ilgilenirse ilgilensin, eğer uğraştığı sanat dalına büyük bir tutkuyla bağlıysa, o insan için yazmak, şarkı söylemek, resim yapmak, beste yapmak… için diğer şeylerden vazgeçmek bir fedakârlık değil, zevktir! 

Tekrar belirtmekte fayda var; üretkenlik, çok çalışmak ve her türlü sorumluluğu ilhamın üzerine yıkmamak ‘tıkanmayan’ sanatçıların ortak özelliği.

Ne kadar zaman önceydi hatırlamıyorum ama J.K. Rowling’in sosyal medyada okurlarıyla sürekli tartıştığını, bazı sorunlar yaşadığını bu sebeple de yazar tıkanması problemiyle uğraştığını inceleyen bir yazı okumuştum. Ne kadarı doğru ne kadarı yalan bilmiyorum ama gözlemlediğim ve anladığım kadarıyla eğer yazarsanız odak noktanızı yazmak dışında başka şeylere kaydırırsanız her türlü sorunu yaşamaya kendinizi açmış oluyorsunuz. Sanırım bu sebeptendir ki büyük yazarların pek çoğunun kendisinin aktif olarak kullandığı bir sosyal medya hesabı yok. Hesabı olanlarda daha ziyade network için kullanıyor.

Tıkanmamak için en basit çözümlerden biri her gün 5 dakika olsa bile yazmaya vakit ayırmak. Eğer halihazırda başka bir işte çalışıyorsanız hafta da belli gün/günlerde, belli bir saat ayırmak yeterli. Zaten isteseniz de her gününüz aynı olmuyor maalesef. Bazen günde 5-6 sayfa yazabiliyorken, bazen sadece hikayenize güzel bir isim bulmak için bir hafta uğraşmak zorunda kalabiliyorsunuz. Etkileyici bir isim bulmak çok önemli ama çok zor maalesef. Bunu da yeri gelmişken belirteyim.

Sonuç olarak; eğer yazmak sizin için gerçekten çok büyük bir tutkuysa ister profesyonel olarak bu işi yapın ister amatör, yazar tıkanması ve bilumum bütün mazeretleri bir kenara bırakıp kendinizi yaptığınız işe vermelisiniz.

Ve son olarak bakış açınızı değiştirmek de çok önemli. Negatif bir bakış açısı size fayda getirmez. Hepimiz hayatımızda iniş çıkışlar yaşıyoruz. Hayatınızda zorlandığınız zamanlarda, yazmak için bilgisayarınızın başına kahrederek oturursanız yazamamanız beklenen bir sonuç olur. Onun yerine yazmayı bir tür terapi, söylemek isteyip de dile getiremediğiniz her şeyi söylemek için bir araç, sizinle aynı duyguları paylaşıp tıpkı sizin gibi zorlanan insanları yüreklendirmek için bir vesile… olarak görebilirseniz, kelimeler parmaklarınızdan özel bir çaba göstermeseniz dahi akar gider.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çatışma Nedir? Hikâyede Çatışma Nasıl Kurulur?

Logline Nasıl Yazılır?

Senaryo, Logline, Sinopsis, Tretman, Sahne Listesi, Index Kart Nedir? Nerelerde Kullanılır?